‘Her şey enerjidir ve her şey yalnızca bundan ibarettir. Sahip olmayı istediğiniz gerçekliğin frekansına uyumlandığınızda artık yapacak bir şey yoktur o gerçeklik size ait olur.Bu felsefe değil, fiziktir.’
Astrolojiyi anlarken çıkış noktam bu söz. Matematik ve fizik bilmeyen(karmaşık sayısal işlemlerden bahsetmiyorum, doğanın matematiğini kastediyorum.) birinin yapacağı çıkarımlar faldan öteye geçemeyecektir.
Her gezegen belli konuyu temsil ediyor ve her burç her gezegende farklı frekanslarda titreşir. Örnek veriyorum: Marsın Akrepte ve Koçta yönetici olmaları ve güçlerini tam potansiyelde gösterebileceklerini söyler.
Genelde bu ‘Aaa ne güzel yönetici gezegenine yerleşmiş burç, çok iyi!’ diye yorumlanır. Fazla titreşimden gelen dürtüsellik potansiyeli midir iyi olan? İyi ve kötü sınıflandırma olamaz, bunu unutalım.
Mars örneğinden devam ediyorum. Mücadele gücüne artısı vardır. Ancak yücelimde bile olsa, yönetici bile olsa, her burcun enerjisi, gezegen enerjileriyle birleştiğinde söylenen her söz bir YORUMDUR.
Astrotayfada hoşuma gitmeyen durumlardan biri bu: ‘Şu gezegen şu burçta yerleşince şu oluyormuş.’ Bunun doğru ifadesi ancak şöyle olur: ‘Şu gezegen, şu burçla birleşince ortaya şu durumların çıkma olasılığı var.’
Basit anlatmaya çalışacağım. Neptün sis, buğu, illüzyonları temsil eder. Venüs, bildiğiniz gibi aşk, sevgi, uyum gibi konuları. Buradan şöyle bir yorum çıkarırdım. Sisli bir havada yolunuzu ararken yanlış yola sapma ihtimaliniz yüksek değil midir?
Venüs de Neptün ile birleşince(Venüs Balık da olur.) aşkta aldanma, karşısındakini olduğundan farklı görme yorumları yapılır, dikkat edin yorum diyorum. Neptünü ilahi aşk ve aldanma olarak yorumlayanlar da kendilerince çıkış yolu bulurlar, ‘temsili kavramlar’ ortada sonuçta.
‘Eee Alrisha madem her şey yorum, nasıl öngörü yapılıyor?’. Bu sorunun cevabı da tamamen profesyonellikte. Tek bakışta harita bütününün merkezini görebilmekte. Venüs Balıkta birisi yıllarca olmayan aşkın ızdırabını çekmez tabii ki. Ay’ı Koçta diyelim+
Gökyüzündeki enerjilerin, kişinin haritasında nelere kavuşum yaptığına bakardım, kişinin getirdiği eğilimlere bakardım, genel yoğun enerjiler hangi ev konumlarında yoğunlaşmış ona bakardım, öngörü hepsinin sentezi. Tek bir cümle söylemek için onlarca işaret bile gerekebilir.
İlişki haritalarına yönelik: ‘Rezonans alanı sayesinde herkesle ve her şeyle bir bağ kurulur. Bizim rezonansa giren her şey istisnasız hayatımıza çekilir. Biz de aynı şekilde diğer rezonans alanlarına karşı koyamayız ve bizimle uyum içinde titreştiklerinde onlara çekiliriz.’
Sinastri de aşağı yukarı bu sözü çağrıştırıyor.Harita potansiyelinizde yaydığımmız titreşimlerle, ona uygun ya da zıt kişileri çeker ya da çekiliriz. Ayrıca bir gözlem daha; en uyumlu sinastri bile olsa kişiler enerjilerini ortaya koymadıkça birleşme olmuyor.
Bu yüzden kendimizi rahat bırakmaya ihtiyacımız var, bırakın titreşsin ve evrene karışsın. Yoksa o sıkışan duygular birçok başka sorunlara neden oluyor.(Burada duygularınızı rahat bırakmaktan kastım sevdiğinizi söylemek değil tüm hücrelerinizle hayata karışmanız.)
İlişki haritaları için de değil; kendi haritalarının uyumlu olduğu konumlara kendini bırakamayan birçok insan tanıyorum, sınırlarını gevşetseler mutlu olacaklar, o konuma sahip olmak, o konumun gereği gibi davranmak değil maalesef.
Şimdilik aklıma bunlar geldi, sabrınız için sağ olun. Bu floodu yapma amaçlarımdan biri de ‘Aa bende o konum var ama öyle değilim’ diyerek heves kaçıranlar içindi. İçime sindi böyle, söyleyen olursa kopyala yapıştır yaparım :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder